Doğuştan Gelen Zekâ ve Duygusal Zekâ Arasındaki Bağ

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, zekânın belirli bir oranda doğuştan geldiğini ve geri kalan kısmının öğrenildiğini vurgulayarak, duygusal zekânın diğer zekâ türleri gibi belirli bir yüzdesinin doğuştan geldiğini söyledi. Tarhan’a göre, duygusal zekânın yaklaşık yüzde 30’u doğuştan gelirken, yüzde 70’i sonradan öğrenilebilir. Bu durum sadece duygusal zekâ için değil, diğer zekâ türleri için de geçerlidir ve zekâyı bir bina gibi düşünmek mümkündür.

Doğuştan gelen zekâ farklılıklarının çoklu zekâ teorisiyle daha iyi anlaşıldığını belirten Prof. Dr. Tarhan, zekânın tek bir boyutta olmadığını ve çok yönlü olduğunu ifade etti. Mantıksal zekânın sol beyinle ilişkilendirildiğini ve eril beyin olarak adlandırıldığını söyleyen Tarhan, sağ beyinin ise dişil beyin olarak tanımlandığını belirtti. Bu durumun herkes için geçerli olduğunu vurgulayan Tarhan, başarılı ve dengeli bir birey olabilmek için ön beynin etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini ifade etti.

Beyindeki duygusal yolları güçlendirdikçe duygusal zekânın yükseldiğini belirten Tarhan, duygusal zekâsı gelişmiş bireylerin daha motivasyonlu olduğunu ve IQ’sunu daha etkili bir şekilde kullandığını söyledi. Yüksek IQ’ya sahip ama duygusal zekâsı düşük olan insanların üretkenlikten uzak olduğuna dikkat çeken Tarhan, duygusal zekâsı yüksek bireylerin hayatta daha tutarlı ve üretken olduklarını ifade etti.